22 Ekim 2014 Çarşamba

amerikaya ilk defa gidenler için..

Sevgili dostlar,

Eğer sizde benim gibi Amerika'ya ilk defa gitmişseniz havaalanından (new york j.kennedy) iner inmez okyanusun ıpılık havası yüzünüze çarpar. Bu öyle güzel bir mutluluktur ki zannedersiniz ki hep okyanusun kenarında yaşayacaksınız...Ama hemen new york trafiğine girince o insan seli gibi kalabalığın içinde saatlerce takside eve gitmenin sıkıntısını çekerken gerçek Amerika ile tanışırsınız.

Benim gibi 2 çocukla gelenlerdenseniz dikkatli olmanızda yarar var. Çünkü her taraf orman ve yeşillik..buda doğal olarak yaz mevsimi ise daha çok börtü böcek sorununu beraberinde getiriyor. Dikkat ederseniz tüm evlerin pencerelerinde teller takılı. kendinizi tropik ormanlarda yaşayan biri gibi hissedebilirsiniz. Bunun ayrıca çok faydasını da gördüm. Her gün sabah (tabi çocukları uyutabilirseniz) yataktan fırlayıp park, orman ve yeşilliklerde doğa yürüyüşü ve dinlenme imkanlarını elde edebilirsiniz:)) Neredeyse tüm otobanların ormanların içinden geçmesi de ayrıca çok huzur verici..

Amerika'da ormanlar
Birde sıcak ve nemli havası var tabi..Bizim yaşadığımız bölge new jersey öyleydi. Daha güzel iklime sahip california tarafı ve houston gibi yerler de var. Ben sıcağı sevmeme rağmen nedense ilklerde epey zorlandım. Evin içinde yapış yapış oluveriyorsunuz. Tam hava sıcak bugün derken birden bir yağmur başlıyor, sanki gök yarılmış gibi...oh my GOD! 

7 saatlik saat farkı sonrası ilk hafta jetlag durumundan kaynaklanan uyur-gezer modunu ister istemez yaşadık. Sanki durmadan uyuduk desem yeridir. Bu durumu çabuk atlatmak için çıkın dışarı normal hayata geçmeye çalışın. ama çocukların yeni yerlerine alışma süreci zordu. Devamlı beşikle sallanarak uyuyan oğlum neye uğradığını şaşırdı:)) Tabi beni baya hırpaladı bu süreç ama bi bakmışım normal uyumayı öğrenmiş:) 

Tabi evinizin çok önceden ayarlanması gerekir. Eğer fırsatınız varsa mutlaka evinizi Türkiyedeyken ayarlayın. Bizim Türk bir arkadaşımız vardı o bizim yerimize sağolsun uğraştı. Burdaki türkler yazın Türkiye'ye geliyor evlerini de kiralıyorlar. Bu fırsatı mutlaka değerlendirin. eğer kısa süreliğine geliyorsanız 2-3 ay bu çok iyi bir fırsat. Ama eylül ayına girer girmez dönüyorlar ve ev bulmak zorlaşıyor. Uzun vadede 1 senelik gibi kiralayan yerleri internetten bulabilirsiniz. Amerikalılar 1 seneden az tanımadıkları insana ev vermiyorlar haberiniz olsun derim..

Burdaki arabalar ise bir harika..herkesin altında bir jeep..Çünkü çok ucuz. 3 yıllığına satın alırmış gibi leasing yaptırarak her kesim insan jeepe binebiliyor. Tabi biz alamıyoruz sadece kiralayabilyoruz. Çünkü "amerikan ehliyet sınavlarına girip 2 ay bekleme" diye yeni çıkan bir kanun var bunu da unutmayın derim...Türk ehliyetimizle sadece kiralayarak ve oldukça da kazıklanarak -zira kiralamalar haftalık 1500 dolar civarı-araba işini hallettik. Burda araba herşeyiniz. arabanız yoksa hayatınız da yok. Çünkü market bile çok uzak. Eğer helal yemek hassasiyetiniz yoksa her yerden rahat bişeyler bulabilirsiniz. 
bizim jeep:)) Türkiye'de binmekte nasip olsun inşallah..

Amerika bir macera ülkesi gerçekten. Biraz cesaretli olmak gerkiyor burda. Öyle filmlerdeki gibi aksiyon yaşamıyorsunuz burda zira her yerde polis bekliyor. ama her aradığınızı bulabiliyorsunuz. Her milletten onlarca kalabalık insanla tanışıp ister istemez ingilizcenizi geliştiriyorsunuz. Herkese buraya hayatlarında bir kere olsun gelmesini tavsiye ederim. 

Amerika'daki parklar
Ben ingilizcem iyi olmasına rağmen konuşamıyordum. kızımın 4 yaşındaki filistinli arkadaşından ingilizce öğrendiğimi itiraf etmeliyim:)) Devamlı "don't run! be careful! catch me! don't do it!" temel ifadelerimiz oldu:)) Zira çok hareketli bir çocuktu:)) Tabi 4 yaşındaki kızımda bu sayede ingilizcesini geliştirdi. Arada sırada karıştırıp "not baby, careful":)) falan desede..

Benim çocuklarla yaşadığım en kötü tecrübem ise onların hastalanması oldu. Hiç olmadık hastalıklara yakalandılar. Önce gözlerinde oraya özel bi rahatsızlık olan pink eye denilen göz iltihabı, sonra sebebi bilinmeyen uçaktan veyahut üşütmeden kaynaklanan kulak iltihabı, sonra evdeki kaplumbağalardan kaynaklanan yüzlerinde alerjik durumlar.. Benim neredeyse bir ayım bu hastalıklarla geçti desem yeridir. İlaç ve doktor ücretlerinin (150-300 dolar) çok pahalı olması durumu daha da kötüleştirdi. Neyse ki 1 ay sonra herşey düzelmişti. Orada yaşayan neredeyse tüm arkadaşların "buraya gelen herkes ilk başlarda aynı şeyleri yaşıyor" demesiyle içim rahatladı. Artık macera dolu Amerika'nın tadını çıkarmaya başladık..

Sizede iyi eğlenceler diliyorum sevgili dostlar..

Tüm resimler bana aittir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder